ÖZBEKİSTAN’DA YAŞAYAN KÜRTLER VE KAFKASYA KÜRDLERİNE GENEL BİR BAKIŞ

|



14. y.y.'da Kürdistan'ı işgal eden Emir Timur'un bir çok Kürt bilim adamı, mimar, sanatçıyı kendi ülkesi Şehrisabz'a götürmesiyle Kürtler bu topraklarla tanışır.

17-18 y.y.'da İran şahları kuzey sınırlarını Özbek ve Türkmen  saldırılarından korumak için Kürtler'i Horasan, Gilan, Belucistan'a göçertmişti. 18-19. y.y.'da Hive Hanlığı ordusunun bir bölümünü Kürtler oluşturmaktaydı. Bu dönemden sonra Kürtler'in Özbekistan'a yerleşmesi başlar. 20. y.y. başlarında resmi rakamlara göre bu ülkede 10 binin üzerinde Kürt bulunmuştur. Sovyet Hükümeti'nin ilk yıllarında 1926'da, Özbekistan'da Kürt nüfusu 15 bin olarak hesaplanmıştır.


Sovyetler Birliği döneminde Kürtler'in bu ülkeye yerleşmesi, 1944'de Gürcistan ve Kırım'dan buraya yapılan  sürgünlerle yaşanmıştır. 1944'te Stalin'in başkanlığındaki Devlet Savunma Komitesi kararıyla Özbekistan'a sürülen ve "Özel sürgün" muamelesi altında tutulan bu Kürtler'in suçları ise resmi belgelere şöyle yansımıştı: "Türkiye'nin sınır bölgelerindeki nüfusla  akrabalık bağları, kaçakçılıkla uğraşma, Türkiye istihbarat organları için ajan devşirtilmesine hizmet  gösterme ve eşkıya gruplara yardım yataklık etme."
1944 sonbaharında Gürcistan'dan Özbekistan'a toplam 55.550 Kürt, Ahıska'lı ve Hemşin (Müslüman Ermeniler) sürülmüştür.

1944 Aralık'ında 29 yük treniyle Gürcistan'dan Özbekistan'a ulaştırılan sürgünler, başta Taşkent, Fergane, Buhara, Semerkand, Kaşka-Derya eyaletleri olmak üzere ülkenin 7 eyaletine, 43 il ve kasabasına ve yüzlerce köyüne serpiştirildiler.

Devlet Savunma Komitesi'nin 11 Mayıs 1944 kararıyla Kırım Yarımadası'ndan Özbekistan'a göçertilen on binlerce kişi arasında Kürtler de bulunmaktaydı.

Resmi rakamlara göre 1989-1990 yıllarında, Karabağ Savaşı sonucunda bölgeden kaçan Kürtler'den 685 kişi Özbekistan'a yerleşmiştir. 1990 başlarında ülkenin Fergane bölgesindeki etnik çatışmalar döneminde yüzlerce Kürt ailesi Özbekistan'dan Kazakistan ve Rusya'ya kaçmıştır. Özellikle Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra başlayan Kürt göçü günümüzde de devam etmektedir.

Kürtlerin Özbekistan'daki sayısı hakkında sağlıklı rakamlar hiçbir zaman bulunamamıştır, şimdi de yoktur. 1926'da 15 bin olarak hesaplanan Kürtler, 1979 kayıtlarına 982 kişi olarak geçmiştir. 1989 nüfus sayımında ise Kürtler hakkında  hiçbir bilgi verilmemiştir. Resmi sayım sonuçlarına sırasıyla bakıldığında devletin Kürtlere yaklaşımın gerçek manzarası açıkça ortaya çıkmaktadır:
  
Yıllar      Kürd Nüfusu
1926          15,000
1959          -----
1970          ------
1979              982
1989           1,839


Özbekistan'da Kürtler'in nüfusu hakkında verilen rakamlar gerçeği yansıtmadığı gibi, hem Sovyetler Birliği döneminde hem de bağımsızlığını ilan ettikten sonra  Özbekistan devleti döneminde, Kürtler'in asimilasyonu bir devlet politikası olarak yürütülmüştür.
1944'te Gürcistan'dan göçertilirken kimlik belgelerinde Türk ve Azerbaycanlı yazılı olan binlerce Kürt, bugün de aynı kimlikleri taşımaktadır.

1956'da sürgünlere yönelik özel sürgün sınırlaması kaldırılsa da, dağınık yaşayan ve köylü hayat tarzı sürdüren Kürtler, bir türlü kurtulamadıkları sürgün psikolojisiyle sosyal ve eğitim anlamında açılım sağlayamamışlardır.
1947'de 500 savaşçısıyla birlikte  SSCB'ye gelen M. Barzani'nin 1948'den itibaren on yıl boyunca Özbekistan'da yaşaması, Özbekistan isminin Kürdistan tarihinde zaman zaman anılmasına neden olmuştur.


TÜRKMENİSTAN’DA YAŞAYAN KÜRTLER
Kürtler'in Türkmenistan'la tanışmaları elbetteki yaşadığımız yüzyıldaki diasporalarla sınırlı değildir. M.Ö  7. yy.da, Parfiya'nın  Midya İmparatorluğu'na dahil olduğu yıllara kadar uzamaktadır. Parfiya bölgesi ise bugünkü Türkmenistan'ın güneyini ve İran'ın Horasan eyaletlerini kapsamaktaydı.

Kürtler'in, M.Ö 7. yy'dan bu yana yaşadığı Horasan Eyaleti'ndeki varlığını salt  ayrı ayrı kralların göçertme politikalarıyla sınırlı tutmak doğru değildir. Kürtler'in Horasan'a son toplu yerleşimi İran hükümdarları Şah İsmail (16. yy), Şah Tehmasip (16.yy) ve Şah Abbas (Hükümdarlığı; 1587-1629) zamanlarında yaygınlık kazanmıştır. Özellikle Şah Abbas ile Osmanlılar arasında 1590 yılında yapılan antlaşmadan daha sonra çok sayıda Kürd'ün Horasan'a göçertildiği tarihi belgelere yansımıştır. 1590'lı  yılların ilk yıllarında hızlanan göçler, 17. yy başlarına kadar devam etmiştir.

Kürtler'in Kürdistan'daki Direniş Hareketleri, bu göçertme politikasının nedenlerinden birisiydi. Şah Abbas, direnişçi Kürt Aşiretleri'ni imparatorluğun kuzey sınırlarına yerleştirmekle bir taşla iki kuş vurmayı  -bir yandan Kürtler'i isyan merkezinden uzaklaştırmayı, diğer yandan kuzey sınırlarından gelen Moğol ve Özbek tehditlerinden korunmayı- planlamıştı. Şah Abbas zamanında İran ordusunun % 80'ini oluşturan Kürtler, imparatorluğun temel dayanaklarından birisini oluşturmaktaydı.

Şah Abbas, hem Kürt kıyamlarını zayıflatmak hem de imparatorluk sınırlarını güçlendirmek biçimindeki ikili politikasını, iktidarının ilk yıllarında onlarca Kürt aşiretini Kafkasya sınırlarına sürmekle (1587) denemiştir.
Nadir Şah (1732-1747) zamanında, Osmanlı-Rus sınırına, Ruslara karşı 5 bin Kürt aile göçertilmişti. 1780 yılında ise Karabaş'tan Omeranlı Aşireti, Afganistan ile Özbekistan sınırına yerleştirilmişti. Bugün Kürtler Türkmenistan'ın İran sınırına yakın güney ve güneydoğu bölgelerinde yoğunluklu olarak yaşamaktadırlar. Genellikle Göktepe, Kaaxkin (Bağır, Firuze, Çuli, Germab vb. mıntıkalar) Tecen, İolotan, Seraxs  (Serexas) illerinde, Mari ve Aşkabat şehirlerinde, Aşkabat'ın yakın köylerinde (Bikrova v.b) yaşamaktalar. (T.F Aristova "Kafkasya Kürtleri" Moskova, 1966  s.20,  Rusya)

Gerek Sovyetler döneminde gerekse de çözülüşünden sonra Türkmenistan'da Kürt halkına yönelik asimilasyon, devlet politikası düzeyinde uygulanmıştır.
Türkmenistan, Kürtler'i "yutmuş" ülkelerden biridir. Burada yaşayan Kürtler'in nüfusu hakkında Rus-Sovyet Kürdologlarının verdiği rakam 300 binin üzeridir. Yazılı belgeler olarak haklarında en az bilgi ve veriye sahip olunanlar da yine burada yaşayan Kürtlerdir.

SSCB'nin çöküşünden sonra, buradaki Kürtler'e yönelik inkar ve asimilasyon politikaları daha da yoğunlaştırılmıştır. Türkmen yönetimi, bu inkar ve asimilasyon politikasını dış dünyaya yansıtırken de diğer soydaşı olduğu işgalci ve inkarcı devletçiklerle aynı taktiği ve tarzı seçmiştir; "Halkların iç içe geçmesi", "Kürtler'in, Türkmenlerin kültürüne hoşgörülü yaklaşması" biçimindeki sözde bilimsel(!) tezlerle olayı saptırarak yaymaya çalışmıştır. Bu devletçiklerin Kürt halkına karşı uyguladıkları çağdışı ve insanlık dışı politikaların diğer adı "Beyaz Jenosid"dir.

Bugün itibariyle bile Türkmenistan'da yaşayan Kürtler, köklerinden koparılmış ve seslerini dünyaya duyurmaları engellenmiştir. Bu konuda araştırma yapmaya çalışan buradaki Kürtler'i bekleyen en hafif ceza sınır dışı edilmektir. 


RUSYA’DA YAŞAYAN  KÜRTLER
Rusya İmparatorluğu döneminde, şimdiki Rusya Federasyonu topraklarında parmakla sayılacak kadar Kürt bulunmaktaydı. Sovyetler Birliği'nin çöküş yıllarına kadar Rusya Federasyonu'na belli bir sayıda Kürt yerleşmiştir. S.S.C.B zamanında genelde eğitim ve çalışma amacıyla Kafkasya  ve Orta Asya'dan  Rusya Federasyonu'na gelen Kürtler, burada 1989 nüfus sayımı sonuçlarına göre 4 bin 700 kişilik bir yoğunluğa ulaşmıştır. Bugün başkent Moskova'da sayıları 15 bini bulan Kürtler, 1989'da yalnız  180 kişi olarak kayda alınmıştır.

Sovyetler'in çöküş yıllarında burada yaşanan etnik çatışmalar, Kürtler'in Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri'nden Rusya'ya göçünü de beraberinde getirmiştir. 1988'de Ermenistan'dan sürülen, Kırgızistan ve Özbekistan'daki etnik temelli baskılar sonucunda bu ülkelerden kaçan Kürtler, Rusya'ya sığınmıştır. 1980 sonlarından başlayarak etnik, siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlerle Kafkasya ve Orta Asya'dan Rusya Federasyonu'na başlayan Kürt göçü günümüzde de devam etmektedir.

Rusya Federasyonu'nda 2002'de yapılan son nüfus sayımında Kürtler, 19 bin 607 kişi olarak gösterilmiştir. Ancak bu rakamlar Rusya vatandaşı olan, resmi kayıtta duran ve kimlik belgesinde "Kürt" yazılmış kişileri ihtiva etmektedir. Oysa son on-on beş yılda Rusya Federasyonu'na yerleşen Kürtler'in ağırlıklı bir bölümü hala bu ülkede bürokratik nedenlerle vatandaşlık hakkı almadan kayıtsız ve geçici kayıtlarla yaşamaktadır. Ayrıca bu ülkede kimliklerinde diğer milletlere mensup olduğu gösterilen yüz binlerce Kürt bulunmaktadır.
Rusya’da yaşayan Kürtler arasında birkaç haftalık bir gezi bile bu ülkede, Kürtler'in resmi rakamdan en az on kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Yerel Kürt oluşumlarının ve aydınların ortalama hesaplamalarına göre, halihazırda Rusya Federasyonu'nda, yaşayan Kürtlerin sayısı 200 bin civarındadır. Rusya Federasyonu Parlamentosu'nun 1999 yılına ait bir belgesinde ise Rusya’da yaşayan Kürtler, 250 bin olarak gösterilmiştir.

Bugün Rusya'nın geniş arazilerine serpişmiş Kürtler, genellikle aşağıdaki bölgelerde oturmaktadır:
Moskova Bölgesi:
89 federe bölgeden biri olan Moskova şehrinde ve çevresinde 15-20 bin arası Kürt  yaşamaktadır. Moskova'nın başkent olmasından dolayı Rusya Federasyonu, Kürtler'in toplumsal, siyasal, sosyal ve kültürel faaliyetlerinin yönetim merkezi rolünü de oynamaktadır.
Krasnodar Diyarı, Adigey Özerk Cumhuriyeti ve Stavropal Bölgesi: Bir birine sınır olan bu bölgelere Kürtler esas itibariyle 1988'de Ermenistan'dan sürüldükten sonra yerleşmişlerdir. Buraya 1990 öncesi ve sonrası da Kürtler'in göçü görülmüştür.  Sayıları yaklaşık 20 bin olan Krasnodar ve Adigey Kürtleri'nin % 25'inin hâlâ oturum kaydı ve vatandaşlık hakkı yoktur.

Saratov Bölgesi: Bu bölge  genelinde ise 12 binden fazla Kürt yaşamaktadır. Bu bölgede yaşayan Kürtler'in kültürel çalışmaları Kürt Kültür Otonomisi'ne bağlı yürütülüyor. Saratov Bölgesi'nde beş Milli-Kültürel Merkez, üç Kürt Eğitim Kursu ve Kürt Evi faaliyet göstermektedir. Bu bölgede, genellikle Nahçıvan ve Ermenistan'dan sürgün edilen Kürtler yaşamaktadır. Saratov'un Ozinki bölgesinde, Sovyetlerin çöküş yıllarında Kırgızistan'dan göç eden Kürtler kendi köylerini kurmuştur. Ozinki'de Kürt Evi ve Kürt Derneği bulunuyor .

Tambov Bölgesi: Burada yaklaşık 4 bin Kürt yaşamaktadır. Tambov şehir merkezinde 1990 ortalarından buyana Kürt Evi faaliyet yürütmektedir. Burada otonomiye bağlı olarak Kürt Folklor Grubu ve  Kürtçe Eğitim Kursu örgütlenmiştir.

Yaroslavl Bölgesi: Burada ise Ermenistan ve Gürcistan'dan göç etmek zorunda kalan, aralarında Yezidi  Kürtler'in de bulunduğu 5 bin civarında Kürt yaşamaktadır. Burada yaşayan Kürtler de kültürel anlamda bir çok çalışma ortaya koymuştur.

Kursk Bölgesi: Burada  birkaç bin Kürdün yaşadığı bilinmektedir. Buradaki Kürtler de birçok kültürel ve sanatsal haklardan faydalanmakta ve bu paralelde örgütlenmektedirler.
Nijni Novgorod Bölgesi: Çoğunluğunu Yezidi Kürtleri'nin oluşturduğu küçük bir grup Kürt bulunmaktadır. Burada yaşayan Kürtler'in çoğunluğu, Azeri ve Ermeniler arasında gerçekleşen  Karabağ Savaşı sonucunda Kafkasya Kürdistanı'ndan göç eden Kürtler oluşturmaktadır. Burada yaşayan Kürtler'in sosyal, ekonomik ve kültürel sorunları ile ilgilenen örgütlenmeler görülmüştür.

Sankt-Petersburg (Leningrad) Bölgesi: Burada yaşayan Kürtler'in nüfusu 5 binin üzerindedir. Burada yaşayan Kürt topluluğu, eski Sovyet cumhuriyetlerinden göç edenlerle birlikte Kürdistan'ın diğer parçalarından eğitim ve iş için gelerek burada daimi yerleşen Kürtler'den oluşmaktadır. Rusya'nın kültür başkenti olarak da bilinen Sankt-Petersburg, burada yaşayan Kürtler'e ait maddi, manevi değerlerin de korunduğu bir şehir olma özelliğine sahiptir. Bu şehirde 1990'da kurulan "Kürdistan Derneği", 1994'de resmiyet kazanmıştır. 

Yukarıda saydığımız bölgelerin dışında kalan, Rusya Federasyonu'nun Yekaterinburg, Nijnıy Tagil, Nijnigorod, Çelyabinsk, Novosibirsk,  Vladimir, Kastroma ve birçok diğer bölgelerinde de Kürtler yoğun bir biçimde yaşamaktadırlar.

Kürtler, Rusya'da yaşanan sosyal ve ekonomik sorunlarla birlikte bir de Rusya'da "Kafkasyalılara karşı gelişen tahammülsüzlük"  yaklaşımlarından nasiplerini almışlardır. Yaşamlarının her anı yoklukla, fakirlikle, acılarla, sürgünlerle ve esaretle geçen Kafkasya Kürtleri, karşılaştıkları bu durum karşısında da çok ağır şekilde etkilenmişlerdir.


UKRAYNA’DA YAŞAYAN KÜRTLER
Ukrayna Kürtleri'nin Tarihine Genel Bir Bakış: Kürtler'in Ukrayna'daki izlerine milattan birkaç yüzyıl önce rastlanması dikkat çekmektedir. Ukraynalı bilim adamlarının  son yıllarda  yürüttüğü bazı araştırmalar, Kürt İskitler'in  (Sakalar)  M.Ö 5 ile 2. yüzyıl arasında bu topraklarda yaşadığını açığa çıkarmıştır. Bilim adamı Valentin Stetsyuk, hali hazırda Ukrayna Cumhuriyeti topraklarında bulunan 250'ye yakın yer isminin Kürt İskitler döneminde kaldığını ve Kürtçe olduğunu araştırmalarıyla ortaya koymuştur. Kürtçe toponimler daha çok Ukrayna'nın Xmelnitski (48 yer ismi), Vinnitski (44 yer ismi) ve Ternopolski (38 yer ismi) eyaletlerinde bulunmaktadır. Ayrıca Kürtçe toponimlere Jitomir, Çernigov, Poltav, Volini ve Povenşin bölgelerinde de rastlanılmaktadır. Stetsyuka göre toponimlerin coğrafi haritası çıkarıldığı zaman Bulgar, Alman, İngiliz, Ukrayna dillerinde varolan toponimler yanında Kürtçe toponimlerin bulunduğu bölgeler net olarak ortaya çıkmaktadır.

Ukraynalı kadim Kürtler'in miras bıraktığı toponimlere geçmeden İskitler hakkında bazı açıklamalar yapmak gerekir.

İskitler, milattan önce 7.yy'ın  ortalarında Medya, Suriye ve Filistin'i fethedip, ön Asya'da hükümranlık kurdular. M.Ö 6. yy'da Medya'lılar tarafından bölgeden çıkarıldılar. Bundan sonra İskitler'i kuzey Kafkasya ve şimdiki Ukrayna arazilerinde görmekteyiz. Burada onların temel yerleşim alanları, Dunay ve Don nehirlerinin aşağı akarı, Kırım yarımadası ve kuzey Karadeniz kıyıları idi. Kuzey sınırlarının neresi olduğu bilinmeyen İskitler, kendi kralları olan bir çok büyük kabileden oluşmaktaydı.

M.Ö. 5-4. yy'ın ortalarında Kral Atey, diğer İskit hükümdarlarını alt ederek iktidarı ele geçirdi ve sonra Azov Denizi’nden Dunay Nehri’ne kadar uzanan arazilerde yaşayan İskitleri Krallığı altında birleştirmeyi başardı. İskitlerin kırımdaki yükselişi ise M.Ö. 2. yy'da baş gösterdi. Bu dönemde İskitler Olviya'yı ve Xerson'u da kendi hükümranlıkları altına aldılar. Kürtçe toponimlerin ağırlıklı bölümü tam da Xerson eyaletinde bulunmaktadır.

Stetsyuk'un araştırmalarından çıkan sonuçlara göre, birçok İskit onomastikasını Kürt dillerinde açıklanması, İskitler'in bir kolunun Kürt dilini kullandığını ve Kürt olduğunu açığa çıkarmaktadır. İskitlerden kalma ve somut olarak belli bir arazide yerleşen 250 yer isminin Kürtçe olması, Kürt İskitler'in daha detaylı araştırılması gerektiğini ortaya koymaktadır.
       
Günümüzde Ukrayna’da Yaşayan Kürtler: 20.yüzyılda Kürtler, Ukrayna'ya Sovyetler birliğinin kuruluşundan sonra, bireyler ve aileler biçiminde yerleşmiştir. Sovyetlerin çöküşüyle birlikte  buraya Kafkasya ülkelerinden Kürt göçü artış göstermiştir. Ayrıca Kürdistan'ın ayrı ayrı parçalarından eğitim ve iş amacıyla gelip burada daimi yaşayan belli bir Kürt topluluğu bulunmaktadır.

Ukrayna Kürtleri ağırlıkta başkent Kiev, Odessa, Xarkov, Nikolayev, Xerson, Zaporojye, Donestk ve Kırım bölgelerinde yerleşmişlerdir. Ukraynalı yetkililerin kendi itiraflarına göre, ülkede bulunan bu halkın gerçek sayısı hakkında sağlıklı malumat bulunmamaktadır. Bazı rakamlar, Kürtler'in Ukrayna'da 15-20 bin civarında olduğunu gösterse de bu rakamlar gerçek Kürt nüfusunun çok çok altındadır.

Bu ülkede Kürtler'in ulusal-kültürel haklarının korunması ve savunulması amacıyla merkezi Kiev olmak üzere "Medya Birliği" oluşturulmuştur. Birlik, Kürtler'e dönük sosyal-kültürel faaliyetler yürütmenin yanı sıra, ülkenin siyasal ve toplumsal yaşamına katılım sağlamak perspektifine de sahiptir. 
1990 ortalarından sonra birkaç yıl boyunca "Medya" birliğine bağlı Rusça ve İngilizce  dillerinde dönemsel "Midya’nın Sesi" gazetesi faaliyet göstermiştir. Halihazırda burada folklor grupları ve Kürtçe eğitim kursları mevcuttur.

Ukrayna Kürtleri'nin ağırlıklı bir bölümü de Odesa bölgesinde oturmaktadır. Burada oluşturulan Kürt Milli, Kültürel ve Tarih Merkezi; Kürt dilini, kültürünü, sanatını, gelenek ve göreneklerini ayakta tutmayı, ülkede yaşayan Kürt ahaliye sosyal, hukuksal destek sunmayı, onların ailelerine yardımda bulunmayı, gençleri ulusal ruh ve kültür ekseninde eğitmeyi, Kürtler ve diğer halklar arasındaki dostluk ilişkilerini geliştirmeyi ana hedefleri arasına almıştır.

Ayrıca Xarkov, Nikolayev, Xerson eyaletlerinde de Kürt dernekleri bulunmaktadır. Beyaz Rusyanın Minsk kentinde şair, Aktivist Ganada Çerkezya'nın öncülüğünde oluşturulan Kürdistan Derneği, Ukrayna Kürt Dernekleri ile dayanışma esprisine uygun bir tarzda çalışma yürütmektedir.
 
                                                                                            Kürt Diasporası-III / Ömer YILDIRIM