Şeddadî Devleti Yıkıldı [1164]

|

Şeddadî Devleti Yıkıldı [1164]

8 Ağustos 2009 KurdistanTime
Şeddadî Devleti, Kürt Revvadî aşiretinden (Selahaddinê Eyyûbî de bu aşirettendir) Muhammed Şeddad tarafından kuruldu. Bu devletin merkezi ilk kurulduğunda Dubeyl Divin’di fakat daha sonra Gence başkent yapılmıştır. Egemenlik alanı Ravvadî aşiretinin yönetimindeki Arran (Güneyde Aras ile kuzeyde Kura ırmakları arasında kalan yer) bölgesi, Nahçîwan, Gence, Berba, Dubeyl ve Beylekan bölgelerinden oluşuyordu. Şeddadî Devleti, 1072′de Anî ve Gence olmak üzere ikiye ayrıldı, 1164′te ise Selçuk kralı Melikşah tarafından ortadan kaldırıldı.

Şeddadi Kürt Devleti’nde sırasıyla şu isimler hükümdarlık etmişti: Ebûlhhesen Elî Leşkerî (971-978), Merzûbanê Mihemed (978-985), Fazlê Mihemed (985-1031), Ebûlfethê Musayê Fazl (1031-1034), Ebulhesan Eli Leşkeri II (1034-1049), Emuşirevanê Leşkerî (1049 - 3 ay), Ebûlsiwar Şawûrê Fazl (1049-1067), Fazlê Şawûr (1067-1073), Fazlê Fazl (1073-1088)

(Yukarıda, Şeddadi sultanlarından Fadl Bin Muhammed dönemine (983-1031) ait bir gümüş dirhem.)

Toplam 20 Yorum

  1. Erdin K., 30 Haziran 2007, 3:10
    Mükemmel bir site!
    Şeddadîler hakkinda yazmaniz beni cok sevindirdi. Ben´de (karsli oldugum icin) Şeddadîler ile ilgili arastirma yapip, siteme koydum. Fakat maalesef fazla kaynak bulamadim. Bilgimi sizle paylasmak isterim. Belki Şeddadîler ile ilgili bilgisi olan kisiler bana kaynak verebilirler (?)
    Tsk ederim.

    —-
    Şeddadî devleti MS 951 yılında Kürt Hadhabánî aşîreti´nin bir kolu olan Revvadîler´den Muhammet Ibn Şeddad tarafından kuruldu ve Kars-Ani´den, Duvin (Ermenistan) ve Gence´ye (Batı Azerbaycan) kadar uzanıyordu. 1072 yılında ikiye bölünen ve gittikçe güç kaybeden Şeddadîler, 1174 yılında harita´dan tamamen silindi.

    Şeddadî devleti kuruluyor
    Tarih, MS 951:
    Kaos ve anarşi ortamı´nın hakim olduğu bu dönemde Duvin´in hristyan ve müslüman halkı, küçük bir orduya sahip olan Revvadi reisi Muhammet Ibn Şeddada, Duvin halkını (paralı asker olarak) korumasını teklif ediyor. Kısa zaman sonra Şeddadîler, Gence halkınin´da koruculuğunu yapıyorlar. Otorite boşluğundan yararlanan Şeddadîler, 983 yılına kadar, Kars-Ani´den Güney Azerbaycana kadar uzanan bir bölgeye hakim hakim oldular ve 1130 yılına kadar (aralıksız olmasa´da) hem Duvin, hem´de Gence´nin emirliğini yaptılar.

    Duvin:
    Bugün Ermenistan´da bulunan bu kenti 7inci yüzyıl´ın başında Farslar, 7inci yüzyıl´ın sonun´da ise Araplar Gence´yi harap ettiler. Arran bölgesi´nin başkenti Barda´dan sonra bölge ticaretin´de önemli röl oynamaya başlıyor, kervanlar sık sık burda duruyuyor, dirhemler elden ale dolaşıyor, 10uncu yüzyıl´da Gence bölge´nin en önemli rölünü oynamaya başlıyor, hem ekonomik güç olarak, hem´de kültürel olarak. Gence tüccarlar ve esnaflar şehri oluyor. Fadlun l dönemin´de Gence gelişiyor, güçleniyor. Bu dönem´de Şeddadîler çok sayıda kale, saray, köprü ve kervansaray yaptırıyorlar. Şeddadîler 11inci yüzyıl´ın sonuna kadar bakır ve gümüş´ten dirhem bastıyorlar. Fadl III (1075), Shavur (1059) ve Fadl I (1035) dömenine ait dirhemler Güney Kafkasya´da yaygındı.

    Ani:
    Kars´ın 45 kilometre batısın´da bulunan Ani, özellikle 10uncu yüzyıl ve 12inci yüzyılları arasın´da çok sık el değistirdi. 1000 yıl evvel Ani, Ermeni bir krallığının başkentiydi ve nüfusu 100.000 civarındaydı. Ani Istanbul, Bağdat ve Kahire gibi dünya şehirleri kadar önemliydi. Hatta Ani, “1001 kiliseler şehri ” olarak adlandırılıyordu. 1074´de Selçuklu Sultanı Alp Arslan Ani´yi, gittitikçe güç kaybeden Şeddadilere (Menuçehr bin Şavur l dönemin´de) satıyor, 1199 yılın´da kent Gürcülerin eline düşüyor. Gürcü kralı Tamara Ani´yi Mkhargdteli ailesine veriyor. 1239 yılın´da kent, Moğollaın eline düşüyor ve 1319´de şiddetli bir depremle tamamen yıkılıyor, Ani ölü şehir olmaya başliyor, Ticaret yolları güneye kayıyor. Ani tarih oluyor . . .

    Şeddadî devleti yıkılıyor
    1130 ´da Şeddadî hükümdarı Fadlun ll Duvin´in savunmasın´da yaşamını yitiriyor. O zamanlar önemli bir ticaret merkezi olan Duvin´in Şeddadîlerin elinden alinması ile Şeddadî devleti gittikçe güç kaybetmeye başlıyor. Bizans Imparatorluğu ve Selçuklu Imparatorluğu karşısında fazla direnemiyeceğini anliyan Şeddadîler, Selçuklular ile işbirliği yapmakla varlıklarını sürdürebilmek için Selçuklu Sutanı Alp Aslana Genceyi ve kısmen altinlarını teslim ediyorlar. Fakat bu “işbirliği” aslında Şeddadîlerin, Selçukluların uşakları olmaları anlamına geliyor. Revvadî Kürtler bölge´den göç etmeye başliyor ve Bağdat´ta yeni bir macera başlıyor . .

    Ravvadîler ve Hadabánî aşîreti
    Hadhabánî aşîreti´nin bir kolu olan Revvadîler büyük ihtimal ile Erbil kökenli. Bugün Ravanduz yakınlarında bulunan Uşnu´da varlığını sürdüren Ravvadî aşîreti ile bağlantıli olduklari söylenebilir. Hadhabanî aşîreti MS 1035-1061 yılları arasın´da Uşnu bölgesine hakimdi, Tebriz ise MS 997-1016 yılları arasında Ravvadî aşîreti´nin kontrölü altındaydı.

    Şeddadîler ve Sultan Salahaddin Eyyubî
    Kürt tarihçi Ibn Haldıkana göre (1211-1282) Sultan Selahaddin Eyyubî Şeddadî kökenliydi. Kudüs Fatihi Sultan (Yusuf) Salahaddin´in babası Eyüp, Duvine yakın olan Ajdanaqan köyünde doğdu. Salahaddin´in dedesi Şadî, Duvini terk edip, Bağdata göç ettikten sonra Tikrite yerleşir. Şadî Tikrit kalesi´nin komutanı olur ve Tikrit´te 1137´de Salahaddin Yusuf Ibn Eyüp doğar.

    Sultan Salahaddin Eyyubî bugün özellikle Araplar için, Batıya karşı bir direniş sembolü´dür. Müslümanlar, Hristyanlar ve Yahudiler için kutsal sayılan Kudüs, 1099 tarihinde Haçlı Ordusu´nun eline düşmüş, ve şehrin tüm Müslümanları ve Yahudileri katledilmişti ve tüm sinagoglar ve camiiler yakılmışti. 1187 tarihin´de ise, Sultan Salahaddin Eyyubî ordusu ile Kudüsü feth etti, fakat Haçlıların müslümanlara ve Yahudilere yaptıkları zulmü Kudüs Hristyanlarına uygulamadı. Bu sebeple Sultan Selahaddin, Batılılar tarafın´dan, hoşgörülü ve mert bir komutan olarak tarif ediliyor. Sultan Salahaddin Eyyubî´nin mezarı Şam´da bulunuyor.
    Kafkasya ve Kürtler
    Arap kaynaklarına göre Kürtler, MS 643-644 yılları arasında Islam Imparatorlugu´nun Ermenistan valisi olan Salman Ibn Rabiyıa´ya karşi savaşti . 643 yılın´da Salman Ibn Rabiyıla´nın yerini alan ve 644-655 yılları arasında Ermenistan valisi olan Habib Ibn Maslama´nın ise Ardaşata ulasmak için “Nahr al Akrad” (Kürtlerin irmagi) olarak adlandırdıkları Garni irmağını geçtigi ifade ediliyor. Belli ki, Kafkasya´da Islam-öncesi bir kürt varliği sözkonusu, fakat kürt nüfüsu bölge´de yaşıyan Ermeni, Gürcü ve Rum nüfusu ile kıyaslandığında küçük sayılır, örnegin Arap gezgini Mukaddesî´ye göre (tarih MS 982) Duvin´deki Hristyanlar çoğunlukta fakat kent Şeddadî Kürtlerin elinde.